Çocuğa Okuma Alışkanlığını Kazandıran Yer: Tuvalet
Biraz fazla samimi bir yazı olduğunun farkındayım ama artık kusuruma bakmazsınız çünkü bu benim gelmiş geçmiş en etkili ebeveynlik stratejilerimden biri, paylaşmadan edemeyeceğim. Kızlarımdan da bu yazıyı paylaşmak için özel izin aldım.
Bizim kızlar okumayı tuvalette öğrendiler ve okuma alışkanlığını orada kazandılar dersem abartmış olmam.
Tamam beraber çok kitap okuduk bebekliklerinden beri, okuma becerilerinin temeli ve okumayı sevmeleri böyle başladı, ama tuvalete oturabilmeye başlamalarıyla beraber yıllar içinde kitap sevgisi ve okuma alışkanlıkları bambaşka bir boyut aldı.
Kızlar okuma bilmeden önce bile orada hep ellerinde bakılacak bir şeyler vardı. Yazıları anlamasalar bile resimlere bakarlardı.
Sonra zaman geçtikçe ve kelimeleri tanımaya başladıkça baktım tuvalete oturdukları an ellerine hemen yerde duran kitaplardan birini almışlar ve tüm dünyadan kopmuşlar, en azından işlerini tamamlayana kadar.
Fakat olayın en büyük avantajı bence sadece okuma alışkanlığı kazanmak değil de normalde belki ellerini atmayacakları kitapları ve kaynakları okumaya teşvik etmesi (prensesler, balerinler, periler ile ilgili kitaplar dururken çocuk bilim dergisini kim okur).
Çünkü otururken sıkılmamak için zaten önce bir kere en azından göz gezdirmeye ve bir iki el atıştan sonra da okumaya başlıyorlar.
Hatta normalde odalarında olsa okumayacakları kitaplara bu şekilde tuvalette başlayıp, sonra odalarına getirip orada devam ettikleri bile oluyor.
Ben de bunu bildiğim için (hain anne) oraya normal okuyabildiklerinden bir kademe daha ileri ve sürekli okuduklarından farklı konularda kaynaklar koyuyorum.
Tabii ki tuvalet dışında da, odalarında, arabada, okulda bazen yalnız bazen beraber kitap okuyorlar ama sanırım hiçbiri tuvalette okunulan kitabın keyfini vermiyor. Ne diyeyim, aile alışkanlığı işte.
Burada vermek istediğim bir diğer önemli mesaj da şu:
Anneler olarak kendi yaratıcılığımızı hiç küçümsememeliyiz.
Neticede kendimizi, çocuklarımızı ve aile ortamımızı yine bizden daha iyi kimse tanıyamaz.
Radarlarımız ve antenlerimiz açık olduğunda fırsat olarak gördüğümüz, kendimiz ve çocuklarımızın hayatında yapacağımız küçük değişiklikler sonuçta büyük farklar yaratabilir.
Bu fırsat benim ailem için tuvalettedir, sizin aileniz için mutfaktadır, arabadadır veya bambaşka bir yerdedir.
Fırsatları fark etmeyi bildikten sonra nerede ve nasıl olduğunun pek önemi yok.
Çocukları Kitap Okumaya Teşvik Etmenin 6 Sinsi Taktiği yazımda bu konuda çok daha fazla detay var, oraya da beklerim.
Sevgilerimle
Ahu