3 – 4 Ay Arası Bebeğiniz ve Uyku Düzeni

çocuk | uyku

Zaman çabuk geçiyor, bebeğiniz 3 aylık oldu belki geçti bile.

Her zaman olduğu gibi bebeğiniz büyüdükçe uyku ihtiyaçları da değişmeye devam ediyor.

Şu döneme kadar eğer 0-2 ay ve 2-3 ay arası dönemle ilgili bahsettiğim bazı altyapıları oturtma şansınız olduysa şu dönemde biraz daha rahat olmanızı beklerim. Eğer bu fırsatınız henüz olmadıysa şu dönemde biraz daha fazla emek ve sabır gerekebilir ama hala yolun başındasınız, alabileceğiniz pek çok aksiyon var.

Not: Eğer bebeğiniz daha erken doğduysa, yazıda bahsi geçen zamanlamaları bebeğinizin beklenen tahmini doğum tarihine göre düşünmeniz gerekecek. Örneğin, bebeğiniz şu an 12 haftalıksa ama 2 hafta erken doğduysa, bu yazıyı okurken bebeğinizi 10 haftalık yani ortalama 2,5 aylık gibi kabul edebilirsiniz. Bu durumda Çocuk Uyku kategorisinde bebeğinizin beklenen doğum tarihine uygun yaşla ilgili yazıyı bulmanızı öneririm.

3-4 ay özelinde uyku konusuna geçmeden önce hatırlatmak istedim. Eğer henüz kayıt olmadıysanız, 0-4 ay bebeklerin 3 zorlu uyku sorunu için verdiğim ipuçlarına buraya tıklayarak ÜCRETSİZ kayıt olmanızı öneririm.

Yazımıza dönersek, aşağıdaki ipuçlarını da faydalı bulacağınızı umuyorum.

Uyku Miktarı

3-4 ay arası bebeklerin, 24 saatte ortalama toplam 14-15 saat civarı uyku ihtiyaçları oluyor, bunun ortalama 4-4,5 saatini gündüz (3-4 uyku halinde), geri kalanını gece uykusu şeklinde düşünebilirsiniz.

3-4 ay arası dönemde bebeğinizin aşırı yorgun hale gelmeden uyanık kalabileceği süre ortalama 1,5 veya en fazla 2 saat civarında. Dolayısıyla gündüz uykularını yine bu uyanık kalabilme sürelerine göre düzenleyebilirsiniz.

Gece Uykusu

Daha önceki aylarda bahsettiğim altyapıları kurma şansınız olduysa 3. ayın başından itibaren gece 22.00-23.00 civarı beslenip yattıktan sonra sabah 6.00-7.00 civarına kadar en fazla tek besleme ile kesintisiz uyuma durumu oluşmuş olma ihtimali yüksek.

Bununla beraber artık 3-4 ay arası dönemde gece uykusuna başlangıç saatini düzenli olarak 18.00-20.00 arası bir saat dilimi olarak belirleyip, bunu takip edebilirsiniz. Bu da o saatte yattıktan sonra sabah 6.00-7.00’ye kadar, 1 veya en fazla 2 gece beslemesi olacak şekilde neredeyse kesintisiz uyku demektir.

Ben kişisel olarak akşam 19.00 – sabah 7.00 düzenini oldukça verimli buldum, elbette artı eksi 15-30 dakikalık ortalama sapmalarımız olduğu oldu ama bu aylarda başlayıp yıllarca bu düzene devam ettik rahat ve keyifli bir şekilde, pek çok kaynağın da genelde önerdiği düzen de bu şekilde.

9 FAYDALI ÖNERİ

1. Beslenme saatlerinin mümkün olduğunca verimli olmasına gayret etmek

İlk 3 aylık süreç için de bahsettiğim gibi, bu dönemde de bebeğin beslenme düzeni ve uyku düzeni birbiriyle bağlantılı. Bir besleme saatinde bebeğin karnının mümkün olduğunca tam doyması sonrasında daha uzun ve kaliteli uyuyabilmesini destekler ki kaliteli uyku da bebeğinizin gelişimi için en az beslenme kadar önemli, dolayısıyla beslenme ve uykuyu ayrı ayrı düşünmek mümkün değil. Beslenme ve uykuyu birbirini destekler şekilde hareket etmek bana göre bebeğinizin hem beslenme hem de uyku düzeninde ideal sonucu verecektir.

Her ağladığında, huysuzlandığında aç veya tok olduğu gözetilmeden direkt emzirilen ve bu şekilde karnı genelde çok sık ve azar azar doyurulan bebek, karnı çabuk acıkarak sık sık uyanabilir. Bu şekilde çok sık uyanması uykusundan verim alamayıp yorulmasına, yorulması da yine beslenme saatlerindeki beslenme veriminin düşmesine sebep olarak bir kısır döngü oluşabilir (çok kısa emip karnı doymadan uyuyakalabilir veya yorgunluktan ağlayarak emmeyi reddedebilir).

Tam tersi uzun ve kaliteli uykular, uyanık olduğu saatlerde bebeğin hem daha aç hem de daha enerjik olmasına destek olacağı için, beslenme verimi de buna bağlı olarak artar, yaşa bağlı olarak beslenme sıklığı zaman içinde azalır, aralıklar uzar.

Bir diğer bana göre önemli bilgi de şu; bebekler sadece karınları aç olduğu için ağlamazlar, başka ihtiyaçları da var. Bizim her ağladığında aç diye düşünüp besleme yaptığımız zamanların birçoğunda bebek aslında uykusu geldiği için yorgunluktan ağlıyor oluyor ama biz bunu kaçırıyoruz.

Veya bazen kucaktan kucağa çok fazla gezdiği aşırı stimüle olduğu için de ağlayabilir. Bu gibi durumları gözardı edip sürekli her ağladığında onu besleyerek sakinleştirmeye çalışmak aslında onun gerçek ihtiyacını karşılamak olmuyor. Önerim bebeğinizi, ağlamasını susturmak için değil gerçekten ihtiyacı olduğunda “besleme amaçlı” beslemeyi alışkanlık haline getirmeye çalışın.

Elbette istisna durumlar olabilir sonuçta küçük bir bebek var elinizde, özel ve gerekli olduğuna inandığınız durumlarda sakinleştirmek için de beslemek mümkün sadece altını çizmek istediğim şey şu; gerçekten aç olmadığı halde her ağlamaya ve her huysuzlanmaya besleme ile cevap vermek hem bebeğinizin o anki gerçek ihtiyacını kaçırmanıza (ki bunların en yaygını yorgunluk) ve de farketmeden çok sık ve azar azar besleme kısır döngüsüne girmenize sebep olabilir.

Doktorunuzun yönlendirmeleri ve sizin gözlemleriniz doğrultusunda mümkün olduğunca bir beslenme zamanında elden gelen en verimli şekilde beslemek uykularına da olumlu şekilde yansıyacaktır.

Not: Besleme, özellikle emzirme sıklığı konusunda çok farklı ekoller ve görüşler mevcut. Bebeğiniz her ağladığında ve ne zaman isterse emzirin diyen ekol de var, belli saat aralıklarında gerçekten acıktığında emzirin diyen ekol de var. Burada sizin kişisel araştırmalarınız, gözlemleriniz, yaşadıklarınız ve ebeveyn olarak içgüdüleriniz devreye giriyor.

Belki öncelikle siz de bebeğiniz her ağladığında veya saat başı emzirerek bu yolculuğa başladınız ve mutlusunuz, bebeğiniz de mutlu, kaliteli uzun uykular da uyuyor, uyanık olduğu saatlerde de mutlu. O zaman herkesin keyfi iyiyse siz de bebeğiniz için bunun en doğru olduğuna inandıysanız ne güzel, aynen devam. Ama bundan farklı bir durum yaşıyorsanız o zaman yukarıdaki ipuçlarını denemenizi öneririm.

Çünkü uyku konusunda sıkıntı halinde olan ve bana danışan ailelerin hemen hemen tamamında tüm gün ve gece bebeğin saat başı sık sık ve azar azar beslenme durumu söz konusu oluyor. Ne zaman ki beslenme saatlerini verimli hale getirecek düzenlemeler yapıyoruz, bir besleme saatinde bebeğin karnı daha iyi doyduğu için uyku verimi de artmaya başlıyor.

Not: Elbette reflü veya başka fiziksel sıkıntılar söz konusu ise bebeğinizi daha sık ve azar azar beslemeniz gerekebilir. Mutlaka doktorunuzun önerdiği beslenme düzenini takip etmek gerekir.

Not: Beslenme öğünlerinden bir tanesini babanın biberonla yapması hem bebeğinizin biberona alışması, hem sizin biraz dinlenebilmeniz hem de babanın da bu özel keyfi bebeği ile yaşaması açısından güzel bir uygulama.

2. Bebeğinizin uyurken güvende olmasını sağlamak

  • Mutlaka sırt üstü yatırmak
  • Kendi bebek yatağında yatırmak (ilk 6 ay ebeveynin odası öneriliyor ancak 3. aydan itibaren doktorunuzun onayı ile kendi odasına almak mümkün, sonraki aylarda odaya geçiş gitgide zorlaşabiliyor)
  • Şiltenin bebeğin içine gömülebileceği şekilde yumuşak olmaması, güvenli bir sertlikte olması
  • Şilteyi kaplayacağınız çarşafın şilteyi tam saracağından ve çıkmayacağından emin olmak
  • Yatağında örtü, yastık, battaniye, tülbent, uyku arkadaşı, yatak koruyucusu vb hiçbir şeyin bulunmaması, yatakta sadece bebek olmalı
  • Oda çok sıcak olmamalı, bebeğiniz kesinlikle çok sıcak olmamalı ve terlememeli

3. Uyku saatlerinde kundak kullanmak

Eğer kundak kullanıyorsanız, bu dönemde yarım kundak dönemindesiniz (yani eller dışarıda ve kalça ve bacakları çok sıkmadan) ve bu ayın sonunda yani en geç 4 aylıkken artık bol elbise tarzı uyku tulumuna geçirmenizi öneririm. Eğer şu noktaya kadar kundak kullanmadıysanız 4. ayı beklemeden altı bol elbise tarzı uyku tulumu kullanmaya başlayabilirsiniz.

Bebeğiniz dönme teşebbüslerine başladığı noktada artık kundak kullanmak güvenli değil, piyasada satılan altı elbise tarzı bol uyku tulumlarına geçme zamanı gelmiş demektir.

 

4. Kaliteli uyku ortamı sağlamak

Kaliteli uyku ortamından kastettiğim bebeğin gündüz ve gece uyku saatinde kendi yatağında, sessiz ve karanlık bir ortamda uyuması. Bebeğinizin algılarının açıldığı ve çevreye karşı ilgisinin arttığı bu dönemden itibaren kaliteli uyku ortamı daha da önem kazanıyor olacak. Gece sizin odanızda kendi yatağında uyuyorsa bile gündüzleri kendi odasındaki bir yatakta ve yine karanlıkta, gündüz uykularını uyumaya başlamasının çok faydasını görürsünüz. İki yatak almak yerine bir tane oyun parkı alıp kendi odasına koyup gündüzleri orada uyutabilirsiniz. Nasıl olsa kısa bir süre sonra geceleri de kendi odasına geçiriyor olacaksınız, o zaman da sizin odadaki yatağı kendi odasına geçirip, park yatağı da seyahat, aile büyüklerinin evi vs gibi farklı şekillerde kullanmaya devam edersiniz.

Burada elbette yine çok katı bir düzenden bahsetmiyorum, elbette dışarı çıktığınızda arabada da uyuyakalacak, pusetinde de uyuyacak. Veya elbette arada sırada göğsünüzde uyuyakalacak özellikle ilk haftalarda gündüz uykularında (gece güvenli değil).

Sadece bilmek lazım ki bu uykuların kalitesi yatağında karanlık ve sessiz bir ortamdaki gibi olmayabiliyor. Özellikle evde olduğunuz zamanlarda salonda, aydınlıkta, gürültüde uyutmak yerine uyku ihtiyacına saygı gösterip daha kaliteli uyku ortamlarını kullanmak bana göre önemli ve faydalı. Çoğu zaman bu kaliteyi sağlayabilirseniz, bazı diğer zamanlar daha esnek olmak sorun olmayacaktır.

Not: Beyaz gürültü şeklinde tabir edilen sesleri, bebeğinizin uyku saatinde özellikle gündüz uykuları saatinde çalmanız da yine faydalı. Güvenli kullanım kurallarına dikkat (bebeğin yatağından uzakta, kısık ses ayarında).

Not: Bazı uzmanlar gündüz aydınlıkta uyutmayı öneriyor, ben tam tersi zifiri karanlıkta uyutmayı öneriyorum başından itibaren. Düzenli olarak belli bir süre denediğinizde aradaki farkı siz de göreceksiniz zaten. Karanlık gece veya gündüz farketmez, bebeğe uyku sinyali verir. Gündüz uykusundan da maksimum verimi almak için yine karanlık ortam yaratmanın büyük avantajları var. Ama uyanık olduğu saatlerde mutlaka günışığıyla iç içe olması önemli.

Bir de evet uyku ortamı sessiz sakin olsun diyorum ama siz evin içindeki diğer odalardaki normal ev hali seslerini engellemeyin, onlara da alışsın. Zaten odasında beyaz gürültü sesi varsa, pek de etkilenmez.

Not: Biraz masraflı biliyorum ama görüntülü monitör bebeğiniz uyurken onu takip edebilmek için yapabileceğiniz en iyi yatırımlardan biri. Uzun aylar, yıllar kullanacaksınız büyük ihtimalle. Eğer hala almadıysanız mutlaka öneririm.

5. Bebeğiniz çok yorgun ve uyarılmış hale gelmeden uyku sürecini başlatmak

3-4 ay arası dönemde bebeğinizin aşırı yorgun hale gelmeden uyanık kalabileceği süre ortalama 1,5 veya en fazla 2 saat civarında.

Bu sürelerden daha fazla uyanık kalan bebekler genelde uyku penceresi diye tabir ettiğimiz o verimli uyku dalgasını kaçırıp aşırı yorgun hale gelmeye ve ağlamaya başlıyorlar. Onlar ağlayınca biz de sakinleştirmek için aslında aç olmadığı halde tekrar beslemeye başlıyoruz ve yukarıda bahsettiğim kısır döngü başlıyor besleme konusunda.

Veya yine susması sakinleşmesi için sallamaya, kucakta gezdirmeye, aklımıza ne gelirse yapmaya başlıyoruz çaresizlikten. Yeri geliyor bir derdi mi var diye endişe ediyoruz. Halbuki bebek genelde çok yorgun olduğu ve uyku penceresini kaçırıp uykuya geçmekte zorlandığı için ağlıyor.

O yüzden hem bebeğimizin uyku sinyallerini takip ederek hem de bir yandan saatimize bakarak “tamam artık tekrar yatma vakti” kararını gecikmeden verip, bebek yorgun hale gelmeden kaliteli uyku ortamına götürüp uyku öncesi kısa bir sakinleştirici rutin uygulayıp yatırmak gerekiyor.

Aksi takdirde çok yorgun hale gelen bebeği sakinleştirmek ve uyutmak için sonradan bebeğimize ve bize pek çok sıkıntı getirebilecek kalitesiz uyku alışkanlıklarını gereksiz yere başlatmış oluyoruz hiç farkında olmadan.

Önemli bir not, her bebek bu uyku ve yorgunluk sinyallerini bu süre içinde vermeyebiliyor çünkü o an onu heyecanlandıran birşey bu sinyalleri maskeleyebiliyor ve biz de böylece kaçırıyoruz. Dolayısıyla bu sinyalleri görmeseniz de odaya gidip uyku öncesi rutinini yine de başlatmanızı öneririm.

Odaya erken gitmek geç gitmekten daha iyi çünkü rutin noktasında da odada uyku sinyalleri gösterebilir ve tam kıvamında uykuya geçmeye hazır olur. Ama geç kalınca bir kere işte sonra uyuması çok zor oluyor veya hemen tekrar kısa sürede uyanıyor. O yüzden illa esneme vs gibi uyku sinyali göstermesini beklemeyin, bahsettiğimiz süreler geçmişse alıp odaya götürün derim ben.

Bir de lütfen aile büyükleri veya misafirler bebeğinizi sevecek diye uyku zamanı geldiğinde onu alıp odaya götürüp yatırmaktan çekinmeyin. Başkalarına “ayıp olmasın” derken, siz ve en önemlisi bebeğiniz sonradan bu yorgunluğun bedelini ödemeyin.

6. Uyku öncesi rutini uygulamak

Uyku öncesi rutini, bebeğinizi karanlık ve sakin uyku ortamına götürdüğünüz zaman 10-15 dk civarı altını değiştirmek, ninni söylemek, beyaz gürültü açmak, kucağınızda sırtını sıvazlamak, kundak vs gibi mümkünse hep aynı sırada uygulayacağınız bir düzen. Herkes farklı bir düzen kurabilir, yeter ki sakin aktiviteler olsun ve her uyku saatinde aynı aktiviteler aynı sırada uygulansın.

Burada amaç bebeğinizi uyutmak değil, sadece sakinleşmesine, gevşemesine destek olmak ve de en önemlisi bebeğe uyku zamanı sinyalleri vermek. Eğer rutin esnasında ağlıyorsa özel farklı bir derdi olmadığı sürece bunu yorgunluk olarak yorumlayabilirsiniz, bir daha ki sefere daha erken odaya gelirsiniz. Zaten yukarıda bahsettiğim maksimum uyanık kalabilme sürelerinden 10-15 dakika önce mutlaka odaya gelip rutin sürecini başlatmak iyi olur, böylece yorgun hale gelmeden ortalama bu süreler dahilinde tekrar uykuya dalmış olur. Gece uykusu öncesi rutininize banyo da ekleyebilirsiniz.

Not: Uyku rutininde sakinleştirme amaçlı halen emzik kullanıyorsanız yavaş yavaş bırakma teşebbüslerine başlamanızı öneririm ve 4. aya geldiğinizde emziği tamamen bırakmış olmanızı öneririm, sonraki aylarda bırakmak iyice zorlaşabiliyor çünkü.

7. Yatağa uyanık koymak

Pekçok aile bebeklerin önce uyutulması sonra yatağa konulması gerektiğini zannettiği için sonradan oldukça sıkıntı çekiyor uyku konusunda. Kendinize ve bebeğinize yapacağınız en büyük iyilik bebeğinizi yorgun hale gelmeden odaya götürdükten ve uyku öncesi rutini uyguladıktan sonra sakin ama hala uyanıkken yatağına bırakmak ve kendi kendine uyuma fırsatı tanımak.

En başından itibaren buna alıştırdıysanız şu an bu konuda pek sıkıntınız olmadığını tahmin ediyorum. Ama hep emerek, sallanarak veya başka yöntemlerle uyutulup sonra yatağa konduysa bebeğiniz, bu konuda şu an zorlanıyor olabilir. Çünkü uykuya dalabilmesinin tek yolunun bunlar olduğunu zanneder ve her uyku döngüsünde uyandığında tekrar uykuya dalmak için aynı şartları arar. Bulamadığında da ağlar, biz gideriz tekrar besleriz veya sallarız ve uykuya geçirmeye çalışırız. Sonra şansımız varsa tekrar uyur, bir süre sonra tekrar uyanır ve bu böyle devam eder.

Halbuki kendi kendine uykuya geçme becerisi olduğu zaman, aralarda uyandığında özel bir sorunu olmadığı veya karnı aç olmadığı sürece uykuya kısa sürede kendisi geri döner ve böylece gece ve gündüz daha uzun uykular oluşmaya başlar.

Yazının başında bahsettiğim ücretsiz uyku serisinde bağımsız uyku konusunda daha detaylı bilgi paylaşıyorum. Arzu ederseniz kayıt olabilirsiniz.

8. Geceleri “gece” gibi davranmak

Gece uyandığında önünüzü görebileceğiniz kadar loş bir gece lambası ile alt değiştirme (gerçekten gerekiyorsa) ve yine loş veya karanlık ortamda beslemeyi bitirip, fazla konuşmadan, pek göz teması kurmadan, onu heyecanlandırıp fazla stimüle etmeden ihtiyaçlarını karşılayıp geri yatırmanızı öneririm.

Başka odaya götürüp tv, müzik vs açmak veya beslerken elinizde cep telefonunun ışığına maruz kalması uykusunun açılmasına ve tekrar uykuya geçmekte zorlanmasına sebep olabilir.

9. Esnek bir düzen oluşturmaya başlamak

3-4 ay arası halen tam bir saatlik düzen olmasa da o noktada doğru yavaş yavaş ilerlediğiniz bir dönem.

Artık bu aydan itibaren hala uyuyorsa sabah 7’de uyandırıp güne başlamak 4. aya doğru yavaş yavaş tutarlı bir düzen oluşturma yolunda en büyük yardımcınız olacak.

Yine 1,5-2 saatlik uyanık kalabilme süresini baz alarak hareket edebilirsiniz bu ay içinde de.

Bunlar da beraber zaten ister istemez gün içinde bir tutarlılık getirecektir.

Bir de gündüz uykularında eğer 40-45 dakikada veya daha erken uyanıyorsa elinizden geldiğince odadan çıkarmadan tekrar uyutmak ve uykusunu uzatmak için çaba gösterin. Özellikle de öğlen 12.00-13.00 arası başlayan uykuları için. 15-20 dk denemenize rağmen uyumamışsa elbette kaldırıp güne devam edebilirsiniz, ama kısa uyuduğu için yine kısa bir süre sonra tekrar uyuma ihtiyacı olacaktır, çok yorulmasına fırsat vermemek iyi olur.

Faydalı olacağını umuyorum.

­

Hala kayıt olmadıysanız, 0-4 aylık bebeğinizin en zorlu 3 uyku sorunu için hazırladığım ÜCRETSİZ uyku serisine de kaydolmanızı öneririm.  

 

Sevgilerimle

Ahu Tükel

Pediatrik Uyku ve Ebeveyn koçu

Çiçek Ailem Kurucusu